
Türk Ceza Kanunu’nda (“TCK”) doğrudan bilişim suçu olarak nitelendirilebilecek suç tiplerinin yanı sıra bilişim sistemi aracılığıyla işlenebilecek tehdit, hakaret gibi genel suç tipleri de bulunmaktadır. “Bilişim Suçları Nelerdir?” başlıklı yazımızı inceleyebilir, genel olarak bilişim suçlarının kanundaki yerini görebilirsiniz.
Hızla gelişen teknoloji ile birlikte yeni suç tiplerinin ortaya çıkmasının mümkün olduğunu söylemek lazım. Her geçen gün daha girift bir hal alan bilişim suçları da kanunda yerlerini almaktadır.
Türk Ceza Kanununa bilişim suçları ile ilgili olarak 2016 yılında “Yasak cihaz veya programlar” başlıklı bir madde eklenmiştir. Kanunun 245/A maddesine göre; “bir cihazın, bilgisayar programının, şifrenin veya sair güvenlik kodunun; bilişim suçları ile bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenebilen diğer suçların işlenmesi için yapılması veya oluşturulması durumunda, bunları imal eden, ithal eden, sevk eden, nakleden, depolayan, kabul eden, satan, satışa arz eden, satın alan, başkalarına veren veya bulunduran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”
Bir bilgisayar sisteminin tamamına veya bir kısmına erişim sağlayan bilgisayar şifreleri, erişim kodları veya benzeri verilerin, üretimi, satışı, kullanım amacıyla tedariki, ithali, dağıtımı ya da başka surette elde edilebilir hale getirilmesi suç olarak tanımlanmış, bu fiilleri gerçekleştirenlerin cezalandırılması amaçlanmıştır.
Günlük hayatta bunlardan en çok karşımıza çıkan, “keylogger” adı verilen yazılımlardır. Keyloggerlar, kurulduğu bilgisayardaki klavye vuruşlarını kaydetmek ve harici bir ortama aktarmak suretiyle o bilgisayarda basılmış bütün klavye tuşlarının başkaları tarafından elde edilmesi imkânını sağlayan yazılımlardır. Buna göre, keyloggerlar vasıtasıyla kişilerin şifreleri, online alışveriş yaptıkları vakitlerde kredi kartı bilgilerine kadar bütün her şeyine erişilebilmektedir. Bunu önlemek maksadıyla senelerdir bankalar, internet sitelerindeki giriş kısımlarının bazılarını klavye eşliğinde değil de fare ile tıklayarak yazılabileceği arayüz yazılımları geliştirmektedir. Kanuna 2016 yılında eklenen madde ile bilgisayara keylogger kurulması durumunda bu yazılımı kuran, oluşturan, bundan bilgi eden dâhil bu yazılım ile ilişki içerisinde olan her birey, bu madde nezdinde bir suç oluşturmaktadır.
Ancak tabi ki maddede tanımlanan suçun oluşumunda kişinin suç işleme kastı dikkate alınmak zorundadır. Buna göre, bu tür cihaz ve programların, bilişim sistemlerinin güvenliğini test etmek amacıyla yapılması veya oluşturulması halinde belirtilen suç oluşmayacaktır. Ayrıca, failin cezalandırılabilmesi bakımından söz konusu cihaz, program, şifre veya güvenlik kodunun suçun işlenmesine elverişli olması gerekir.