BlockchainMutfak

Bitcoin Nedir?

2008 yılındaki küresel mali kriz ile birlikte Satoshi Nakamoto adında bir kişi Ekim ayında Crypto Mail gruplarından bir tanesinde bir makale paylaşarak Bitcoin adında dijital bir para biriminden bahsetti. (Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System). Satoshi Nakamoto’nun gerçek bir isim olup olmadığını hala daha bilmiyoruz, çünkü kendisini tanıyan yok. Ancak daha sonra aynı isimle 9 Ocak 2009 tarihinde sourceforce üzerinden ilk çalışan istemcisini ve para birimini de yayınladıktan sonra Bitcoin hayata geçmiş oldu. Kısa bir zaman içerisinde arkasındaki ideoloji sayesinde kabullenildi ve şu sıralarda 4000 dolar seviyesinde seyretmekte.

Nakamoto’nun yayınladığı makalenin ilk paragrafından alıntı yaparak çözmeye çalıştığı sorunu özetlemek en doğrusu olacaktır;

Internet üzerindeki ticari işlemlerin neredeyse tamamı güvenilir bir otorite olarak hizmet veren üçüncü şahıs finans kurumlarına güvenerek çalışmaktadır. Her ne kadar bu sistem birçok işlem için güzel çalışıyor olsa da hala daha güvene dayalı bir sistemin zafiyetlerini de barındırmaktadır.

Peki nedir bu güvene dayalı sistemlerin zafiyetleri? Örneğin 2008 mali krizini ele alalım. Alalım da bir finans uzmanı olmadığım için alıntı yaparak anlatmaya çalışacağım.

… ABD bankalarının kar iştahı o kadar artmıştı ki krediler, kredi derecelendirme sürecinde riskleri ölçmeden umarsızca verildi. Verilen kredilerin büyük bir kısmı konut kredisi olarak verildiği için kredi kullananlar kredileri ödemese bile sürekli artış gösteren konut fiyatları vardı. Ve en kötü ihtimal bankalar bu evleri satıp belki kar bile ederek konuyu kapatırlardı. Bununla birlikte artan bu kredi patlamasının sonucu olarak bankalar kaynak bulmakta güçlük çekiyordu. Bunun da bir çözümü vardı elbette. Bankanın ipotek ettiği bu evleri, varlık teminatlı menkul kıymetleştirerek piyasada dolandıracak, kendilerine vadesi çok da uzun olmasa bile kaynak yaratmış olacaklardı. Fakat düşünmedikleri birşey vardı: Konut fiyatları ya düşerse? Nitekim kredi alanlar kredilerin büyük bir kısmı ödenemeyince bankalar konutlara el koymuş, ama 3 birim kredi verdikleri evin değeri 1 birime düşmüştü. Bankacılık sektörü bunlardan etkilenmiş, sigortacılık sektörü de bu çıkarılan varlık teminatlı menkul kıymetleri sigortaladıkları için çok ciddi zararlar vermişti…

Daha fazlası için : http://www.bireyselyatirimci.com/2008-krizi-ve-gercek-nedenleri/

Şu anda internet üzerinden bir alışveriş yapmak istediğinizde, kiranızı ödemek istediğinizde ya da çoğu zaman market alışverişinizi yaparken bankaları yani yukarıda bahsedilen üçüncü şahıs finansal kurumları kullanıyorsunuz. Bu firmalar devletler tarafından regülasyonlarla denetlendiği için güvenilir olarak kabul ediyoruz. Hatta devletler kendileri denetlemelerden sorumlu oldukları için bir çok işlemin bu kurumlar üzerinden yapılmasını tercih ediyorlar, çünkü böylece bireylerin ya da kurumların gelir ve giderlerinin denetlenmesi ve vergilendirilmesi de kolaylaşmış oluyor. Ancak bu noktada bu güvenilir firmaların yozlaşması, devletlerin yozlaşması, yolsuzlukların yaşanması ya da 2008 yılındaki krizde olduğu gibi bir çok farklı kurumu da beraberinde batırması gibi riskler ortaya çıkmış oluyor.

İşte Bitcoin de tam olarak bu sorunu çözmek için ortaya çıkıyor.

Peki nasıl çalışıyor?

Diyelim ki finansal bir işlem yapmak istiyorum, varsayalım kiramı ödemek istiyorum. Bu durumda kiramın değeri kadar bir parayı ev sahibime göndermem gerekiyor. Böyle bir işlemin bir alıcısıgöndereni ve para miktarı olacaktır. Bu işlemin gerçekleşmesi ile de gönderenin hesabından para azalırkenalıcının hesabında da aynı oranda bir para girişinin gerçekleşmesi gerekir.

Bunun gerçekleşmesi için işlemi yapan kişi gerekli bilgileri doldurduktan sonra bir işlem girişi yaratıp bunu Bitcoin ağına gönderir. Bitcoin ağı dediğimiz şey aslında bu sisteme bağlı olan istemci bilgisayarlardan oluşmaktadır. Ağa dahil olan her bilgisayar kendisine yakın olan başka istemcilerle iletişime geçerek Peer-to-peer bir şekilde karşılıklı veri alışverişine başlarlar ve otomatik olarak ağ içerisinde 2009 yılından bu yana yapılmış olan bütün işlemleri kendi disklerine indirmeye başlarlar, yani ağ ile senkronize olmaya başlarlar. Evet, tarih boyunca yapılmış tüm işlemlerin listesi şeffaf bir şekilde herkesin erişimine açık durmaktadır. Hatta bazı web sitelerinden şu anda yapılan işlemleri canlı olarak görmeniz bile mümkün (cointicker). Şeffaflık konusuna birazdan geri döneceğim için şu anda bunun ne kadar önemli bir şey olduğundan bahsetmiyorum. Birazcık sabredin lütfen!

Biz örneğimize dönelim, kira ödeme işlemini ağdaki diğer bilgisayarlarla paylaşıyorduk değil mi? Evet! Onlar da aynı şekilde başka bilgisayarlarla birebir olarak bağlı oldukları için onlar da elden ele yöntemi ile bu işlemi onlarla paylaşıyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken konu şu; oluşturduğunuz işlem henüz onaylanmadı. Yani hesabınızdan henüz para transferi gerçekleşmedi. Onay bekliyor diyebiliriz.

Aynı anda sistemde madenci denilen başka insanlar da zor bir matematiksel problemi çözmeye çalışıyorlar. Bu problemin çözümü çok fazla işlemci gücü gerektirdiği için kolaylıkla herkes tarafından çözülemiyor. Hatta bu problemin çözümü de gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu problem çözüldüğünde, problemi çözen kişi bir blockchain oluşturup henüz onaylanmamış işlemleri bu blockchain içine ekliyorlar ve bu noktada işleminiz onaylanıyor ve karşılıklı para transferleri gerçekleşiyor. Bu problemi çözen ve blockchain oluşturan kişi de yaptığı işlem karşısında 1 bitcoin ile ödüllendiriliyor.

Blockchain yani blok zinciri, aynı bir Linked List gibi kendisinden öncekini biliyor, yani kendisinden önceki blok ile zincirleniyor. Böylelikle son zinciri bilirseniz tarihin en başına kadar gidebiliyorsunuzAncak iyi haber; bu işlemlerin göndereni ve kabul edeni kısımlarında isim değil anonim adresler yazıyor. Yani işlemleri görüyorsunuz ancak bu işlemleri kim neden yapmış takip etmeniz mümkün değil. Bu noktada tartışmak istediğim çok fazla konu var örneğin bu sistemin zafiyetleri yok mu? E madem zor bir problem bu, o zaman bir de ben onun çözülmesini mi bekleyeceğim? Ben ‘proof of work’ diye bir şey duydum o neydi? gibi. Ancak yazının amacından sapmaması için burada duruyorum, aksilik çıkmazsa ileride yazacağım yazılarda ya da video kayıtlarında bunlara değineceğim.

Ethereum ile ilgili yazım için lütfen tıklayın.

Etiketler

Benzer Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı