
Yazılımların hukuki konumu girişimciler için çok önemlidir. Dolayısıyla yazılımlar ülkemizde mevzuat gereği nasıl bir korumadan yararlanmaktadır bakmakta fayda var. Bilgisayar programları patent korumasından mı yoksa eser korumasından yararlanır sorusu sıkça karşımıza çıkmakta. Gelin cevabına bakalım.
Dünyadaki örnekler incelendiğinde kimi ülkelerin, yazılımları patent ve faydalı model koruması altına aldığı görülmektedir. Örneğin Amerika ve Japonya’da yazılımlar fikir eserlerinden çok teknik yaratımlar olarak kabul edildiklerinden, patent altına alınarak korunmaktadırlar. ABD’de yazılım patentleri yasaldır ve bu çerçevede Apple, Microsoft, IBM, Sun Microsystem ve benzeri büyük şirketler binlerce yazılımın patentine sahiptirler. Ancak Avrupa Patent Konvansiyonunda ve Avrupa Patent Organizasyonu üyesi pek çok ülkenin yasal düzenlemelerinde yazılımlar patent koruması altına alınmamaktadırlar. Dolayısıyla yazılımlar sadece ABD’de patent ile korunmakta, Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde eser korumasından faydalanmaktadır.
Kişilerin emek vererek ortaya çıkarttığı ürünlerinin eser kavramıyla tanımlandığı ve koruma altına alındığı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 2. maddesinde bilişim yazılımları (bilgisayar programları) eser olarak kabul edilmiştir. Kanuna göre bilgisayar programları; “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları” şeklinde ifade edilmektedir.
Bu tanımdan da anlaşılabileceği üzere tüm programlar, işletim sistemleri, arayüzler, modüller, kodlar, eser kapsamına girmekte ve korumadan faydalanmaktadırlar. Burada tasarımlar konusunda dikkat edilmesi gereken husus, tasarımın eser olarak nitelenebilmesi için bir sonraki aşamada program sonucu doğurabilecek aşamada olmalarıdır. Henüz tamamlanmamış algoritmalar, akış şemaları vb. bu nedenle eser olarak korunmamaktadır.
Bir yazılımın eser sayılabilmesi için kendine ait bir özellik taşıması, bir çalışma sonucu üretilmiş olması, şekillenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle yazılımların içerdiği çok kısa modüller veya kodlar Kanun kapsamında eser olarak korunmazlar.
Sonuç olarak, hukuk sistemimizde bilgisayar yazılımları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümleri ile koruma altına alınmış bu yasa çerçevesinde eser olarak tanımlanmışlardır. İlgili kanunda eser sahibinin hakları manevi ve mali haklar olarak iki ana başlığa ayrılmaktadır. Eser ile ilgili olarak eser sahibinin haklarını öğrenmek, bu hakların ihlali halinde hangi yollara başvurabileceğinize dair “Eser sahibinin hakları nelerdir?” isimli yazımıza tıklayınız.
Ülkemizde patentlenebilirlik şartlarından bir tanesi ortada bir buluş olmasıdır. Bilgisayar programlarının ise buluş olarak nitelendirilemeyeceği kanunda açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla bilgisayar programlarının ve yazılımların patent ile korunması mümkün değildir. Patentlenebilirlik şartları ile ilgili yazımız için tıklayınız.
Merhabalar,
Bizler yazmış olduğumuz yazılımları patent ile sağlayamıyorsak, nasıl koruma altına alabiliriz?
Merve Hanım yazımızda da belirtildiği üzere patentlenebilirlik şartlarına sahip olmayan bir yazılım eser korumasından faydalanmaktadır.
İlk uzaktan kumandayı bulan 3 tuşlu yapsaydı ve sonra biri bunu 4 tuşlu yapsa, ilk yapanın geçerliliği kalkıyor diye biliyor. Peki ilk kumandayı yapan yapmasaydı 4 tuşlu da olmayacaktı. Burada bir paradox var. Bunu nasıl çözebiliriz. Birşey buluyorsunuz ve bir tarafını değiştirerek patent veya telifler geçersiz oluyor. Bu mantıksız değilmi?