Çalışan buluşları kavramına esas olarak Türk Borçlar Kanununun 427. maddesinde değinilmiş ve ilgili maddede Sınai Mülkiyet Kanununun (“SMK”) uygulanacağı belirtilmiştir. SMK’nın 113. ve 122. maddeleri arasında da geniş bir şekilde çalışan buluşlarına dair düzenlemelere yer verilmiştir. Yine bu konu hakkında SMK’daki anılan maddelere dayanılarak çıkartılan “Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik” bulunmaktadır.
Önemi ve kapsamı gereğiyle biraz uzun olacak bu yazıyı alt başlıklar halinde olabildiğince kısa bir şekilde sizlere sunmaya çabaladık. Öncelikle çalışanların tasarımlarını, sonrasında hizmet buluşlarını ve en son serbest buluşları ele aldık. Eğer bir sorunuz olursa bize yazabilirsiniz.
Çalışan Tasarımları
Kanuna göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir.
Ancak yine Kanuna göre, aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça çalışanların bir işletmede yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı tasarımların hak sahibi, işverenleridir. Çalışan bu tür tasarımlar için işverenden bedel talep edemez.
Bununla beraber, çalışanların bulunduğu iş yerindeki genel faaliyet konusu bilgi ve araçlardan faydalanmak suretiyle yukarıdaki kapsam dışında yaptığı tasarımların hak sahibi, talep edilmesi hâlinde işverenleridir. Ancak bu durumda çalışanın yapmış olduğu tasarımın önemi dikkate alınarak tespit edilecek bir bedel isteme hakkı vardır. Taraflar bu bedel konusunda anlaşamadıkları takdirde söz konusu bedel mahkeme tarafından tespit edilir.
Hizmet ilişkisi dışında kalan iş görme sözleşmeleri çerçevesinde yapılan tasarımlarda hak sahibi, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri çerçevesinde belirlenir.
Hizmet Buluşları
Hizmet buluşu, çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya işyerinin faaliyet gösterdiği alanlar içinde, büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşları olarak tanımlanmaktadır.
Çalışan, bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. (Buluş birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bu bildirim birlikte yapılabilir.)
Çalışan, teknik problemi, çözümünü ve hizmet buluşunu nasıl gerçekleştirmiş olduğunu, bildiriminde açıklamak zorundadır. Bunun yanında yararlanmış olduğu işletme deneyim ve çalışmalarını, varsa diğer çalışanların katkılarını ve bu katkıların şeklini, yaptığı işle ilgili olarak aldığı talimatları ve söz konusu katkılar yanında kendisinin katkı payını da belirtir.
-
İşverenin Buluşa İlişkin Hakkı ve Hak Talebinde Bedel
İşveren, hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talep edebilir. İşveren bu talebi, çalışanın bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren 4 ay içinde yazılı olarak çalışana bildirmek zorundadır. Çalışana böyle bir bildirimin süresinde yapılmaması veya hak talebinde bulunulmadığına dair bildirim yapılması hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. (Buna aşağıda değineceğiz.)
İşverenin hizmet buluşuna ilişkin tam hak talebinde bulunması hâlinde bununla ilgili bildirimin çalışana ulaşması ile buluş üzerindeki tüm haklar işverene geçmiş olur.
İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi hak talep etmesi hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. Ancak bu durumda işveren, kısmi hakka dayanarak buluşu kullanabilir. Bu kullanma, çalışanın buluşunu değerlendirmesini önemli ölçüde güçleştiriyorsa çalışan, buluşa ilişkin hakkın tamamen devralınmasını veya kısmi hakka dayanan kullanım hakkından vazgeçilmesini işverenden isteyebilir. İşveren, çalışanın bu isteğine ilişkin bildirimine tebellüğ tarihinden itibaren 2 ay içinde cevap vermezse, işverenin kısmi hakka dayanarak buluşu kullanma hakkı sona erer.
-
Hizmet Buluşu Karşılığı Bedelin Belirlenmesi
Bedelin belirlenmesinde özellikle hizmet buluşunun ekonomik değeri, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin hizmet buluşunun gerçekleştirilmesindeki katkısı dikkate alınır. Bedelin miktarı; buluştan elde edilen kazanç ile Yönetmelikte yer verilen gruplara göre katsayıların çarpımı ile hesaplanacaktır. Burada da çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin buluşun gerçekleştirilmesindeki katkısı dikkate alınacaktır.
İşveren, kendisine bildirimi yapılan hizmet buluşu için tam hak talebinde bulunmuşsa patent verilmesi amacıyla ilk başvuruyu Kuruma yapmakla yükümlüdür. Ancak işveren, işletme menfaatleri gerektiriyorsa, patent başvurusu yapmaktan kaçınabilir. Başvuru yapmaktan kaçınılması durumunda, buluş için işverenin ödemesi gereken bedelin hesaplanmasında, patent alınmamasından kaynaklanan çalışan aleyhine muhtemel ekonomik kayıplar göz önünde tutulur.
Bununla birlikte, Çalışan, patent alınabilmesi için gerekli bilgileri işverene vermek ve gerekli yardımı yapmakla yükümlüdür. İşveren de hizmet buluşuna patent verilmesi için yaptığı başvuru ve eklerinin suretlerini çalışana vermek ve çalışanın talebi üzerine başvuru işlemleri sırasındaki gelişmeleri ona bildirmekle yükümlüdür.
Serbest Buluşlar
Kanuna göre serbest buluşlar yukarıda tanımlanan hizmet buluşlarının dışında kalan buluşlardır. İş görme borcunun kapsamı dışında kalan buluşlar, kural olarak serbest buluş sayılacak ve işçiye ait olacaktır.
Çalışan, iş sözleşmesi ilişkisi içindeyken serbest bir buluş yaptığı takdirde, durumu geciktirmeden işverene bildirmekle yükümlüdür. Ancak serbest buluşun işverenin faaliyet alanı içinde değerlendirilebilir olmadığı açıksa, çalışanın bildirim yükümlülüğü yoktur.
Serbest buluş, işletmenin faaliyet alanına girmekteyse veya işletme söz konusu buluşun ilgili olduğu alanda faaliyette bulunmak için ciddi hazırlıklar içindeyse; çalışan, serbest buluşunu iş ilişkisini sürdürmekte olduğu sırada başka bir şekilde değerlendirmeye başlamadan önce, tam hak tanımaksızın uygun şartlar altında buluşundan yararlanma imkanı vermek için işverene teklifte bulunmakla yükümlüdür. İşveren, teklifin kendisine ulaştığı tarihten itibaren 3 ay içinde cevap vermezse, bu konudaki öncelik hakkını kaybeder. İşveren, kendisine yapılan teklifi kabul eder, ancak öngörülmüş şartları uygun bulmazsa, şartlar tarafların talebi üzerine mahkeme tarafından tespit edilir.
İlgili Yazılar: